Menü Kapat

AYVALIK TURİZMİ

BERGAMA, ASSOS, MİDİLLİ VE KOCA SEYİT HAVALİMANI… HEPSİ ÇOK YAKIN!

Ayvalık, aynı zamanda Midilli’ye gidiş-gelişler için kullanılan son derece hareketli bir gümrük kapısı. Midilli’ye her gün feribot var Ayvalık’tan. Ortalama gidiş süresi 2 saat kadar… Ayvalık’taki turizm acentelerinden Midilli’deki turistik kuruluşlar için rezervasyon yaptırmak mümkün.

Dahası, bir yanda Bergama, hemen yanında Kozak Yaylası, öte yanda Kaz Dağları ve Assos… hepsi Ayvalık’a günübirlik gidiş-geliş yakınlığında…

Son olarak, Ayvalık’a ulaşımın çok kolay olduğunu vurgulamak gerek. Kente günün her saatinde pek çok seyahat şirketinin otobüsleri geliyor. Kocaseyit Havalimanı’nın Ayvalık’a sadece 40 kilometre mesafede olması da bir başka kolaylık… İstanbul-Edremit ve Ankara-Edremit seferleri giderek sıklaşıyor. Kocaseyit’in, uluslararası uçuşlara açılması tüm Körfez’e yepyeni bir canlılık getiriyor.

Evet Ayvalık böyle bir yer… Doğayla tarihin birlikte ördüğü zarif bir dantel. Kültürüyle, rengiyle, kokusuyla, enerjisiyle ve atmosferiyle insanı kavrıyor, adeta içine çekiyor. Ve, Ayvalık’ın aydınlık insanları, kentlerinin güzelliklerini keşfetmek isteyen herkesi, bu güzellikleri içtenlikle paylaşmak için Ayvalık’a bekliyor!

 

ALTINOVA: ZENGİN TARİHİYLE DE ÖNE ÇIKAN VERİMLİ TOPRAKLAR…

Geçmişi Tunç Devri’ne kadar uzanan Altınova bundan önce Ayazmend olarak anılıyordu. Altınova’nın adını, verimli topraklarından yola çıkarak Atatürk verdi.

Ayvalık’ın mahallesi olan Altınova’da iki dini yapı var. Hacı Bayram Veli Camisi ve Küçük Cami… Hacı Bayram Veli Camisi, giriş kapısının yanındaki mermer kitabede de belirtildiği gibi 1490-1491’de yani 2. Beyazıd döneminde inşa edilmiş.

Merkez Mahallesi’nde bugün zeytinyağı fabrikası olarak kullanılan 1888 tarihli binayı ve yine aynı mahalledeki 15. yüzyıldan kalma evleri de görmenizi öneririz.

Altınova’yı, Aktepe’den seyretmek bambaşka bir güzellik. Aynı yerden hemen gözünüzün önündeymiş gibi duran Midilli Adası’nı ve adadaki evleri de görmek mümkün.

Yörenin İskele adıyla anılan sahil kesiminde uzunluğu 2 kilometreyi bulan doğal bir “Kum Burnu” bulunuyor. Bu ilginç oluşum Altınova’nın 11 kilometre olan kıyı şeridini 13 kilometreye çıkarıyor. Kum Burnu’na beton bir köprüden geçiliyor.

Altınova, adı gibi değerli bir ovaya sahip. Her türlü tarıma elverişli, 25 bin dönümlük arazisi var. Madra Çayı ve Karakoç Deresi tarafından sulanan bu arazilerde zeytin ve zeytincilik çok gelişmiş. Ayrıca pamuk, patates, karpuz, tütün, şeker pancarı, tahıl yetiştiriliyor.

Altınova halk pazarının Çarşamba günleri kurulduğunu da hatırlatalım. Bu küçük ama zengin pazarda her şey mevcut. Zaten Altınova, bir bakıma sebze ve meyve diyarı…. Altınova’dan İskele’ye uzanan yol boyunca uzanan verimli topraklarda yerli tohumla üretilen domates, biber, patlıcan, kavun, karpuz yetiştiriliyor ve satılıyor. Hem de hepsi birbirinden taze ve leziz. Aynı tazelik ve lezzeti Altınova’nın merkezinde de bulabilirsiniz.

Tertemiz sahili, orman içine serpilmiş püfür püfür piknik/gezi yerleri ve memba suyu tadındaki içme suyuyla farklılaşan Altınova’nın; küçük ama ünlü lokantasını, taş fırın ekmeğiyle tanınan fırınını ve kimselerinkine benzemeyen yoğurdunu keşfetmek de apayrı bir zevk olabilir.

Yaz aylarında fevkalade canlı bir atmosfere sahip olan Altınova’nın kıyı şeridinde sörf, yelken, kano, su kayağı vs. gibi sporlar da yapılıyor.

 

KÜÇÜKKÖY, SARIMSAKLI VE ŞEYTAN SOFRASI’YLA BENZERSİZDİR

AYVALIK DALIŞ MERAKLILARININ BEKLENTİLERİNİ FAZLASIYLA KARŞILAR

Su altı turizmi Ayvalık’ta son yılların giderek ivme kazanan etkinliklerin başında geliyor. Çünkü kentte tam 22 ada var. Buna bağlı olarak 12 ay boyunca dalış imkanı veren 60 civarında dalış noktası bulunuyor. Ayvalık adaları sualtı florası ve faunası bakımından ekolojik niş oluşturuyor.

Ayvalık’ta derin, gece, akıntı ve reef dalışları için en eski resifler Deli Mehmet, Ezher Bey Taşı ve Kerbela sığlıkları… 34 yerde kırmızı mercan saptanmış. Bu özelliğiyle, Kızıldeniz mercanlarını bile gölgede bırakıyor. Türkiye’de kırmızı denizyıldızı da sadece bu yörede görülüyor. Deniztavşanı da öyle.

Ayvalık’ta meraklıları için günübirlik dalgıç eğitimleri gerçekleştiriliyor, deneme dalışları yaptırılıyor. Ayrıca daha uzun süreli kurslar var. Önce kuramsal bilgiler aktarılıyor, ardından eğitim dalışlarına ağırlık veriliyor.

Sualtı avcılığı bereketiyle de biliniyor Ayvalık. Zıpkınla avcılık yapanlar yüklü ve dolayısıyla mutlu dönüyor teknelerine. Ayrıca deniz dibi harikulade bir görsel zenginlik sunduğu için sualtı fotoğrafçılarının favorisi…

HER YER DENİZ VE DENİZ TERTEMİZ

Ayvalık’ta “mutlaka” yaşanması gereken bir “güzellik” daha var: Günübirlik tekne gezisi… Yemekli ada turu yapan tekneler sabah 10.00-10.300 saatleri arasında Cumhuriyet Alanı’ndan hareket ediyor, akşam 18.00 gibi yine Alan’a dönüyor.

Tekne gezileri için, müzik ve çeşitli animasyonlar eşliğinde adaların, koyların keşfedildiği; denizin ve güneşin tadının doyasıya çıkarıldığı rüya gibi bir yolculuktur diyebiliriz.

Ayvalık’ta her yer deniz ve deniz pek çok noktada tertemiz. 6 adet Mavi Bayrak’lı plaj, pırıl pırıl sularda serinlemenin keyfini yaşamanız için sizi bekliyor: Ayvalık Belediye Halk Plajı, Haliç Park Otel, Grand Temizel Otel, Ortunç Club, Engürü Tatil Sitesi ve Küçükköy Kamplar Önü Sarımsaklı Plajı…

AYVALIK’TA SANAT ETKİNLİKLERİ YIL BOYU SÜRÜYOR

Kültür-sanat etkinliklerinin sadece turizm sezonunda değil tüm yıl boyunca devam ettiği Ayvalık’ta önemli bir kuruluş çalışmalarını uzun zamandır titizlikle sürdürüyor. Bu kuruluşun adı AIMA (Ayvalık Uluslararası Müzik Akademisi).

Akademi düzenli olarak dünyaca ünlü sanatçıları ağırlıyor, gerçekleştirdiği konser, dinleti ve bestecilik atölyesi, yaratıcı yazarlık, piyano/gitar ustalık kursları ve çocuk yaz atölyeleriyle Ayvalık’ta müzik adına önemli bir birikime imza atıyor.

Ayvalık’ta daha başka sanat kuruluşları da var. Ayvalık Kültür Sanat Derneği (AYKÜSAD) ve Ayvalık Sanat Derneği (ASD) çatısı altında yer alan Sanat Fabrikası bunların başında geliyor. AYKÜSAD yıl boyunca dikkate değer etkinlikler gerçekleştiriyor. Fotoğraf yarışmaları, tiyatro şenlikleri, kültür gezileri düzenliyor.

Sanat Fabrikası’nın tarihi bir binada bulunan salonu da yine yoğun programıyla sanatseverlerin önemli uğrak yerlerinden… Burada tiyatro gösterileri, şiir ve anma günleri, konserler birbirini izliyor. Artık gelenekselleşen tiyatro festivali her yıl artan bir ilgiyle karşılanıyor.

ZEYTİN MÜZESİ SİZİ BEKLİYOR

Turizm cenneti Ayvalık aynı zamanda bir ”zeytin diyarı” ve “zeytinyağı ülkesi.” Bir başka deyişle, zeytin ve zeytinyağı Ayvalık için kültürel bir zenginlik…

Kentin dört bir yanını kuşatan ve sayıları iki milyonu aşan zeytin ağaçları aynı zamanda pek çok insanın en önemli geçim kaynağı… Günün değişen ışıklarıyla parıldayan ve doğa harikası bir örtüyü andıran bu ağaçlar yüzyıllar önce “delice” olarak adlandırılan yabani zeytin ağaçlarının aşılanmasıyla oluşmuş.

Ayvalık zeytini kendine özgü karakteristik özelliklerini yörenin toprak yapısından, Kazdağları’ndan geçip zeytin bahçelerine uzanan hakim kuzey rüzgarından ve zeytinlik alanı oluşturan hafif eğimli, tarıma elverişli doğasından alıyor.

Ayvalık’ta şimdi bir Zeytin Müzesi var. 1960’lardan 1980’li yılların sonlarına değin Vakıflar Zeytinyağı Fabrikası olarak hizmet veren bir binada, 2012 yılında açıldı.

Ayvalık Belediyesi Zeytin Müzesi’nde, fabrika döneminden kalma pek çok objeyi görebilirsiniz: Zeytin hamuru hazırlayan taş ve bıçaklar, bu hamuru taşıyan arabalar, hamurdan zeytinyağı çıkaran presler, kara su ile yağı ayrıştıran düzenekler ve zeytinyağı üretim teknolojisine ait çok sayıda araç ve gereç…

Çağdaş müzecilik anlayışı ile tasarlanan müzede yer alan panolarda ise zeytin, zeytinyağı ve sabunun öyküsü anlatılıyor. Ayrıca gerçekleştirdikleri özverili çalışmalarla Ayvalık’ın “zeytin diyarı” olmasında önemli katkıları bulunan Ayvalıklılar saygıyla anılıyor.

Ayvalık Belediyesi Zeytin Müzesi’ni Pazartesi dışında her gün 08.00-17.00 saatleri arasında gezebilirsiniz.

 

AYVALIK’TA “MUTLAKA GÖRÜLMESİ GEREKEN” ÇOK YER VAR

Yeri gelmişken, Ayvalık’ı ziyaret edenler için kısa bir “mutlaka görülmesi gereken” yerler listesi verelim:

Rengarenk tezgahlarıyla bolluk müjdecisi küçük ve tarihi Sebze Hali.

Kentin çeşitli noktalarına dağılmış olan ve çeşit zenginliğiyle bilinen peynirciler.

Ayvalık’a özgü lor tatlısıyla sadece damakları değil, gönülleri de fetheden tatlıcılar.

Kaşarlı, sucuklu, sosisli ve karışık lezzetleri özleyenlerle dolup taşan Ayvalık tostçuları.

Sadece Ayvalık’ta bulunabilen, is kokulu, demir gibi sert ama lezzeti benzersiz Girit leblebisinin satıldığı seyyar tezgah.

Bir köşebaşında ya da bir sokak içinde, hiç beklemediğiniz bir anda karşınıza çıkıveren esnaf lokantaları.

Eski adı Meyhaneciler Sokağı olan Tenekeciler Sokağı ve oradaki mütevazı restoranlar.

Gümrük Meydanı’nda bulunan Ayvalık Palas Oteli’nin altındaki renkli Antikacılar Çarşısı.

Ayvalık’ın eteklerinde kurulduğu ve muhteşem manzarasıyla dikkatleri tutuklayan Profitilya, diğer adıyla İlk Kurşun Tepesi. (Ayvalık, Kurtuluş Savaşı’nda tarihsel bir öncülüğe imza atıyor. Kent 29 Mayıs 1919’da Yunanlılar tarafından işgal edildiğinde 172. Alay Komutanı Yarbay Ali Çetinkaya düşmana karşı ilk direnişi örgütlüyor. İlk askeri kurşun Çetinkaya’nın askerleri tarafından atılıyor. Bu gelişme milli mücadele bilincinin hızla yükselmesinde etkili oluyor.)

Hemen yakınındaki, Kazdağları ve Midilli silüetleriyle “gözlere ziyafet çeken” Cennet Tepesi.

Şehrin hemen kenarında yer alan bir tepede kurulu Çamlık.

Çamlık’ta insanı huzura çağıran Kır Kahvesi ve Tımarhane Adası’na bakan Belediye Gazinosu.

Çamlık Koyu’nun yakınlarında bulunan ve Ayvalık’ın simgelerinden biri olarak kabul edilen Delikli Taş.

Denizin hemen kenarında yemyeşil bir ormanlık alanın içindeki Çamlık Kamping.

Cunda’daki “cam gibi” bir denizin hemen kıyısındaki Ada Camping…

Ve elbette, Arnavut kaldırımlı dar ara sokaklarda kurulan zengin ve neşeli Perşembe Pazarı.

Talatpaşa Caddesi’nde turizm sezonu boyunca açılan sürprizli Gece Pazarı.